Перевод: с французского на все языки

со всех языков на французский

Ne kadar güzel !

См. также в других словарях:

  • o kadar — 1) çok fazla Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış. A. Ş. Hisar 2) kâfi, yeter …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mehveş — (F.) [ شﻮﻬﻡ ] 1. ay gibi, ay kadar güzel. 2. güzel yüzlü …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • pırıltılı — sf. 1) Pırıltısı olan, parlak 2) mec. Süslü, özentili Ne kadar güzel, ne kadar pırıltılı seyahat mektupları yazmıştı Avrupa dan. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tendürüst — sf., esk., Far. ten + durust Dinç, sağlam Er ve subay o kadar güzel giyinmiş, o kadar tendürüst idi ki parmağımız ağzımızda kaldı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıska geçilmek — gözden kaçırılmak, atlanmak, değeri ve önemi anlanmamak Bu kadar güzel, bu kadar büyük bir şehir nasıl ıska geçilir diye içerliyordum. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÂTIN-I KALB — Kalbin içi. Kalbdeki hisler.(Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mâna yı harfiyle sev. Mâna yı ismiyle sevme. Ne kadar güzel yapılmış de. Ne kadar güzeldir deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünki: Bâtın ı kalb, âyine i …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • edebiyatsever — sf., Ar. edebiyyāt + T. sever Edebiyata tutkun Kalemini de neşter kadar güzel kullandığını sanan, edebiyatsever bir doktordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halletmek — i, der, Ar. ḥall + T. etmek 1) Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak 2) Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti. M. Ş. Esendal 3) Bir cismi bir sıvı içinde eritmek 4) mat. Çözmek 5) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kifayetsiz — sf. Yetersiz Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel / Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu / Bu derde düşmeden önce. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuş bakışı — is. 1) Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış İstanbul un kuş bakışı ile bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. P. Safa 2) zf., mec. Genel olarak Zaman içinde bir an geri dönelim ve geçmiş yüzyıllara şöyle kuş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mustatil — is., esk., Ar. mustaṭīl Dikdörtgen O siyah ağaç gövdesi, o mustatilin içine ne kadar güzel oturmuş. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»